İşgal rejimi, Netanyahu ve Gantz'a hizmet edecek bir siyasi zafer kazanabilme çabasıyla, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'yı dize getirmek için Gazze ile tırmandırma yaratmaya çalışıyor. Ne var ki, Filistin Direnişinin angajman kurallarını değiştirdiği ve yeni denklemler dayattığından dolayı böyle bir savaşın mümkün olmadığını çok iyi biliyorlar.
Siyonist liderler Gazze savaşı, bu savaşın zorunluluğu ve Hamas Hareketini yok etme zarureti hakkında yaygara kopararak iç cephelerini keskinleştirmeye çalışıyor. Elbette bu liderlerin siyasi sebepleri açıktır. Bu sebeplerden dolayı Gazze'ye karşı savaş çağrısı yapan sesler daha fazla yükselmeye başladı. Bu seslerin neredeyse tamamı, şu veya bu liderin siyasi pozisyonunun etrafında kutuplaşıyor. Bahsi geçen liderler arasında hükümet kurmak için pozisyonunu güçlendirme arayışlarına giren Gantz da bulunuyor. İşgal edilmiş topraklar dâhilinde ve dışındaki beklentilere göre, Gantz hükumeti kurmak konusunda başarısız olacak gibi görünüyor.
İsrailli Mavi-Beyaz ittifakı lideri Benny Gantz, geçtiğimiz günlerde Gazze'den işgal altındaki topraklara füze fırlatıldığını bahane ederek, Gazze Şeridi'ne güçlü saldırılar düzenleme ve Filistinli liderlere suikast politikasını geri döndürme çağrısı yaptı.
Gantz, hükümet kurmak konusunda başarısız olacağının öngörüldüğü bu dönemde, Twitter üzerinden şu mesajı attı: “Liderlik ettiğim hükümet, İsrail'in güneyindeki nüfus için tehdit taşımayacak ve egemenliğin hiçbir şekilde ihlal edilmesini kabul etmeyecektir.”
Tweet şöyle devam ediyor: “Durumu tırmandıran herkesi hedeflememiz gerekse bile, ne pahasına olursa olsun caydırıcı güç geri kazanılacaktır… Partimiz, güneyde yaşayan vatandaşlara sükûnet ortamı yaratmak için hükümetin alacağı her türlü yetkiyi ve cevabı destekleyecektir.”
İsrail Yapı İşleri Bakanı ve aynı zamanda Kabine üyesi olan Yoav Galant da konu hakkında şunları söyledi: “İsrail, Gazze Şeridi'nde kapsamlı bir askeri operasyona girecektir. Ancak uygun gördüğü zamanı bekliyor.”
Geçtiğimiz Cumartesi günü, işgal güçlerinin Gazze'deki Direniş mevkilerine düzenlediği saldırılar yüzünden iki Filistinli şehit edildi ve iki kişi de yaralandı. İşgal ordusu ise Cuma akşamı Gazze'den Gılaf yerleşim birimine yönelik 10 adet füze fırlatıldığını açıkladı.
Gazze Şeridi'nde savaşa girme olasılığı
İşgal rejimi, Netanyahu ve Gantz'a hizmet edecek bir siyasi zafer kazanabilme çabasıyla, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'yı dize getirmek için Gazze ile tırmandırma yaratmaya çalışıyor. Ne var ki, Filistin Direnişinin angajman kurallarını değiştirdiği ve yeni denklemler dayattığından dolayı böyle bir savaşın mümkün olmadığını çok iyi biliyorlar.
İsrailli liderlerin siyasi düzeydeki başarısızlığı, askeri düzeye de kaçınılmaz bir şekilde yansıyacaktır. Gazze Şeridi'ne baskı yaparak “Yüzyılın Anlaşması”nı geçirme arzuları geçmişte kaldı. Gazze Şeridi'nde İsrail'in saldırıları karşısında yaşanan mevcut tırmanmayı analiz etmeye ve açıklamaya pek de gerek yok. Bu durum birkaç kelime ile özetlenecek olursa, Gazze halkı korku nedir bilmiyor, İsrail ordusu, uçakları ve tanklarından gizlenmiyorlar. Çünkü onlar işgal devleti ile normalleşme günahının ayyuka çıktığı ve korkakların hüküm sürdüğü bir zamanda savaşan cesur yiğitlerdir.
Gazze'deki Direniş güçlerinin yeteneklerine gelecek olursak, Siyonistler buradaki Direniş güçlerinin büyüdüğünü kabul etmeye başladılar. İsrail Ordusu Strateji Birimi eski Başkanı Ram Yavni, iki tarafı da şiddeti sınırlamaya götüren mevcut güdünün, son yıllardaki çeşitli askeri ve siyasi unsurlardan kaynaklandığını düşünüyor. Bu bağlamda Yavni, Gazze'de Hamas'a ait karmaşık “tünel” ağının İsrail'i herhangi bir askeri tırmandırmadan caydırmaya yardımcı olduğunu kabul etti.
Yavni şu sözleri ekledi: “2014 yılındaki savaşta da net bir şekilde görüldüğü gibi, bu tüneller Hamas ve diğer silahlı gruplara operasyonel esneklik ve İsrail'in kara güçlerine ağır kayıplar verdiren taktiksel bir sürpriz yapma fırsatı kazandırıyor.”
Buna cevaben Filistinli araştırmacı Mahmoud Mardawi şu sözleri kullandı: “Tüneller bu caydırıcılığın bir parçasıdır ancak en güçlü halkası değildir. Zira füze sistemleri İsrail'i doğrudan etkileyebilmesi ve büyük kayıplar verdirebilmesi bakımından ön plana çıkıyor. Bununla aynı getiriye sahip olan başka hiçbir askeri başarıdan söz edilemez.”
Geriye tüm İsraillileri endişelendiren bir soruyu sormak kalıyor: İsrail Hükumeti Gazze'deki Direniş füzeleri ile başa çıkabilecek yeterliliğe sahip midir? Bu füzelerden sonuncusu Tel Aviv'e düştükten sonra ülkede büyük bir korku ve panik haline neden olmuştu.
Bu şaşkına çeviren sorunun cevabı, İsrail Ordusu Radyosu askeri muhabiri Tzachi Dabush tarafından verildi: “Direnişin Gazze'deki eli üstün el haline geldi. Netanyahu hükümeti ise caydırıcı gücünü ve kontrolünü kaybetti”
Özetle, İsrail işgal rejiminin suçlarına ve uluslararası ihlallerine karşı sessizlik, Filistin halkına karşı daha fazla suç işlemesi için teşvik ediyor. İsraillin nükleer tesislerinin dile getirilmemesi ve yasa dışı uygulamalarına devam etmesi, bölgedeki krizleri artırarak şiddetlendiriyor. Uluslararası toplum eğer gerçekten Ortadoğu'da terörle mücadele etmeye ve barış getirmeye niyetliyse, bunun çözümü ilk önce İsrail'in uyguladığı devlet terörünü durdurmaktır.