SİYONİST REJİMDE SEÇİM SONUÇLARI VE MUHTEMEL HÜKÜMET SENARYOLARI

 

Görüntülenme: 1866 Tarih: 25 Eylul 2019 05:32
SİYONİST REJİMDE SEÇİM SONUÇLARI VE MUHTEMEL HÜKÜMET SENARYOLARI

İsrail seçimlerini ilk önce seçimlere katılım oranını gözden geçirerek ele almak istiyoruz.

17 Eylül Salı günü düzenlenen erken seçimlere katılım oranı yüzde 70 olarak açıklandı. Oysa 9 Nisan 2019’de düzenlenen bir önceki erken seçimlere katılım oranı yüzde 68 olarak açıklanmıştı.

Korsan İsrail’de düzenlenen parlamento seçim sonuçları ile ilgili son açıklama, emekli General Benny Gantz liderliğindeki mavi beyaz ittifakı siyonist parlamentonun 120 sandalyesinden 33’ünü elde ederek bu seçimlerde 31 sandalye kazanan siyonist Başbakan Netanyahu liderliğindeki Likud partisini geride bıraktığını gösteriyor.

Mavi beyaz ittifakı ve Likud partisinden sonra Arap ortak listesi 13 sandalye, Şas partisi 9 sandalye, Avigdor Liberman liderliğindeki İsrail bizim evimiz partisi ve Yahudat Haturah partileri 8’er sandalye, sağcı partilerin ittifakı Sağa Doğru 7 sandalye, İş partisi 6 sandalye ve demokratik cephe partisi 5 sandalye kazandılar.

Bundan önce 9 Nisan 2019 seçimlerinde Likud partisi 36 sandalye kazanmıştı, fakat şimdi 17 Eylül seçimlerinde beş sandalye kaybederek sandalye sayısı 31’le sınırlı kaldı. Bu sonuç son altı aylık sürede işgal altındaki Filistin’de yaşayan seçimlerin Benyamin Netanyahu’ya yönelik desteği gerilediğini gösteriyor. Örneğin siyonist İsrail’de yayımlanan Yediot Aharonot gazetesi bir rapor yayımlayarak, Gazze şeridinde inşa edilen siyonist yerleşkelerde yaşayan radikal siyonistlerin Benyamin Netanyahu’ya verdikleri oy sayısında ciddi düşüş yaşandığını belirtti. Gazete bunun sebebini, yerleşkecilerin Netanyahu’nun izlediği agresif politikaların onların güvenliğini olumsuz yönde etkilediği şeklinde yorumlamalarına bağladı.

 

Öte yandan emekli General Benny Gantz’ın liderliğindeki mavi beyaz ittifakı da bir önceki erken seçimlere göre iki sandalye kaybı ile karşılaştı.

17 Eylül seçimlerinin sürpriz gelişmesi ise Arap ortak listesinin sandalye sayısının artmasıydı. Aslında işgal altındaki Filistin’de yaşayan Arapların bu seçimlere katılım oranı 9 Nisan 2019’da düzenlenen erken seçimlere oranla yüzde 10 artarak yüzde 60 seviyesine ulaştı. Buna göre de Arap ortak listesinin sandalye sayısı 10’dan 13’e yükseldi ve böylece bu liste siyonist parlamentoda sandalye sayısı bakımından üçüncü sıraya yerleşti. Gözlemciler buna göre Arap ortak listesi İsrail’in yeni kabinesinin kurulmasında önemli rol ifa edeceğini belirtiyor.

 

17 Eylül seçimlerde Şas partisi de sandalye sayısını bir sandalye yükselterek toplam 9 sandalyeye çıkardı.

Öte yandan İsrail kabinelerinde sürekli anahtar rol ifa eden Avigdor Liberman liderliğinden İsrail bizim evimiz partisi de bu son seçimlerde sandalye sayısını 8’e çıkardı, ki bu da 9 Nisan 2019 seçimlerine kıyasla 3 sandalye daha fazla kazandığını ortaya koydu.

Yahudat Haturah partisi de bir sandalye artışla sandalye sayısını 8’e çıkardı. Sağcı partilerin ittifakı da iki sandalye artışla sandalye sayısını 7’ye yükseltti. İş partisinin sandalye sayısı değişmedi ve önceki seçimler gibi 6 sandalye iye yetinmek zorunda kaldı.

 

Şimdi erken seçimlerde sandalye sayısının dağılımını gözden geçirdikten sonra bu seçimlerin doğuracağı muhtemel sonuçlara bakalım.

İşgal altındaki Filistin’de düzenlenen 17 Eylül erken seçimlerinin en önemli sonucu, Benyamin Netanyahu liderliğindeki Likud partisinin yaklaşık on yılın ardından yenilgiye uğramasıydı. Netanyahu ve başında bulunduğu Likud partisi 2006 yılından bere İsrail’de iktidarın başında bulunuyor.

Likud partisi ve lideri Netanyahu 9 Nisan 2019 seçimlerinde sadece bir sandalye farkla siyonist parlamentoda birinci parti olmuştu, fakat bir türlü yeni kabineyi kuramadı ve böylece yeni seçimlerde de emekli General Benny Gantz ve başında bulunduğu mavi beyaz ittifakına karşı sandalye kaybına uğrayarak yenilgiye uğradı.

 

El Monitor haber sitesi konu ile ilgili raporunda, siyonist Başbakan Netanyahu erken seçimleri yeniden kazanarak sağ kanattan oluşan güçlü bir ittifak kurmayı ve böylece parlamentoda başbakanın dokunulmazlığını öngören yasa tasarısını onaylatmayı umduğunu, fakat böyle olmadığını belirtti.

 

İşgal altındaki Filistin’de düzenlenen 17 Eylül erken seçimlerinin ikinci önemli sonucuna gelince, eğer Benny Gantz yeni kabineyi kurmakla görevlendirilirse ve yeni kabineyi kurmayı da başarırsa, Netanyahu’nun onca mali fesat dosyası yüzünden hapse atılmasının yolu açılabilir.

Gerçekte Netanyahu hapse atıldığı takdirde eski başbakanlardan İhud Olmert’in kaderini paylaşmak zorunda kalacaktır. Zira Olmert de 2009 yılında başbakanlık dönemi sona erdikten sonra mali  fesat dosyaları yüzünden hapsi boyladı. Bu yüzden Netanyahu erken seçimlerde yenilgiyi kabul eder etmez hemen mavi beyaz ittifakının lideri Benny Gantz’a koalisyon kabinesi kurma önerisini götürdü, ancak Benny Gantz Netanyahu’nun koalisyon hükümeti kurma önerisini kesin bir şekilde reddetti.

 

İşgal altındaki Filistin’de düzenlenen 17 Eylül erken seçimlerinin üçüncü önemli sonucu ise şöyle ki, eğer Netanyahu yeni kabineyi kurmakla görevlendirilmezse Amerika’da beyaz saraydan atılan ABD Başkanı Donald Trump’ın milli güvenlik danışmanı John Bolton’dan sonra Bolton, Netanyahu, Bin Salman ve Bin Zayed’den oluşan “B” takımının ikinci kanadı da kırılmış olacak. Üstelik Netanyahu’nun iktidardan uzaklaşması, Amerika Başkanı Trump’ın hazırladığı Yüzyılın anlaşması adlı şom planını da ciddi derecede etkileyeceği kesindir.

 

İsrail’de kabinenin kurulması ile ilgili önemli nokta, bu rejimin Cumhurbaşkanı, seçimleri kazanan partinin liderini yeni kabineyi kurmakla görevlendirmek gibi bir zorunluluğu bulunmamasıdır. Gerçekte İsrail Cumhurbaşkanı siyonist parlamentoya giren siyasi partilerin liderlerinin tavsiyelerine göre bir kişiyi gelecek yönetimin Başbakanı olarak yeni kabineyi kurmakla görevlendiriyor.

 

Öte yandan siyonist rejim İsrail’de hiç bir parti veya ittifak tek başına 120 sandalyeden 61 sandalyeyi kazanamadığı için kurulacak yeni kabine de kaçınılmaz olarak koalisyon kabinesi olmak zorundadır.

Gerçekte İsrail’de 17 Eylül 2019 seçim sonuçlarına bakıldığında ne sağ ne de sol kanattan herhangi bir parti tek başına kabineyi kurabileceği anlaşılıyor ve bu yüzden koalisyon kaçınılmaz görünüyor.

Buna göre de gözlemciler işgal altındaki Filistin’de mevcut şartlara göre yeni kabinenin kurulabilmesi için beş senaryonun muhtemel olduğunu belirtiyor.

Peki, nedir bu senaryolar?

 

Birinci senaryo, yeni kabinenin emekli General Benny Gantz başbakanlığında kurulmasıdır.

Likud partisi lideri Benyamin Netanyahu 9 Nisan 2019 seçimlerinden sonra yeni kabineyi kuramadı ve Avigdor Liberman da Netanyahu’nun kurmaya çalıştığı koalisyon hükümetine katılmayı reddetti. Şimdi de Liberman seçim sonuçları açıklandıktan sonra bir açıklama yaparak Netanyahu’nun Başbakan olmasını kabul etmeyeceğini belirtti. Öte yandan Arap ortak listesi de Benny Gantz’ın Başbakan olmasını onayladığını açıkladı.

 

Aslında İsrail seçimlerinden Benny Gantz liderliğindeki mavi beyaz listesi 34 sandalye kazanarak seçimleri birinci sırada geride bırakmasından sonra Gantz’ın yeni kabineyi kurma şansı daha yüksek olduğu düşünülüyor. Ancak bu süreçte esas mesele, Gantz’ın yeni kabineyi kurmak için diğer partilerle ittifak kurma yeteneğine sahip olup olmadığı meselesidir. Buna göre eğer Liberman ve Arap ortak listesi Benny Gantz’la koalisyona gitmeyi kabul edecek olursa, Gantz yeni kabineyi kurabilir.

Maced Kiali ise El Arab gazetesinde şöyle yazdı: İsrail parlamentosunda Arap ortak listesi gelecek başbakanın belirlenmesi ve koalisyon hükümetinin kurulmasında önemli rol ifa edebilir. 1993 yılında Oslo anlaşması imzalandığı sıralarda böyle bir olay yaşanmıştı zaten.

İkinci senaryo, beyaz mavi ittifakının Likud partisi ile ittifak kurması ve güçlü bir koalisyon hükümeti kurmasıdır. Bu durumda hatta kabinede başka partilerin bulunmasına bile gerek yoktur. Ancak bu senaryo pek muhtemel gözükmüyor, zira bu durumda Netanyahu koalisyon hükümetinde ilk iki yılda başbakanlık koltuğunu istiyor. Bu konu Netanyahu için hayati önem arz ediyor, zira başbakanın dokunulmazlığından yararlanarak hapse atılmasına mani olmak istiyor. Ancak ne var ki Benny Gantz ta baştan Netanyahu’nun koalisyon önerisini reddetti.

 

Üçüncü senaryo, Benyamin Netanyahu başbakanlığında yeni kabinenin kurulmasıdır. Gerçi Netanyahu bu seçimleri kaybetti, fakat halâ yeni kabineyi kurma şansı bulunuyor. Buna karşın uzmanlar son seçimlerde dikkat çeken konulardan biri, İsrail’de diğer siyasi partilerin ve ittifakların Netanyahu’yu iktidarın başından uzaklaştırma konusunda bir nevi uzlaşmalarından ibaret olduğunu belirtiyor.

Batı Asya meseleleri uzmanı Hüseyin Ruyveran bu konuda şöyle diyor:

Netanyahu Benny Gantz’a ittifak kurma önerisini götürdü, Gantz da ona kaybeden taraf olarak ahkam kesemeyeceğini ve ittifak kurup kurmama konusunda görüş beyan edebilecek konumda olmadığını söyledi. Bu durum, Netanyahu’nun siyasi hayatına son verme konusunda bir nevi konsensüs sağlandığını gösteriyor. Aslında Liberman da bu konunun takipçisidir. Benny Gantz da bunun gerçekleşmesini ve Netanyahu döneminin sona ermesini istiyor. Yani hatta bir ittifak kurulsa bile, Netanyahu’nun yeni kabinede asla yeri olmaması gerekiyor.

Dördüncü senaryo, sağcı bir kabinenin Netanyahu dışında birinin liderliğinde kurulmasıdır. Gözlemciler, İsrail’de hatta sağcı partilerin arasında bile Netanyahu’nun başbakanlığında yeni kabinenin kurulmaması gerektiği hakkında bir nevi ortak görüş hakim olduğunu belirtiyor. Gözlemciler, sağ kanat için ikinci önemli mesele, iktidarın sağ kanadın elinde kalmasından ibaret olduğunun altını çiziyor. Bu yüzden bu partilerin gündeminde, aralarından Netanyahu dışında birinin yeni kabineyi kurma senaryosu bulunuyor.

 

Ve beşinci senaryo, İsrail’de üçüncü kez erken seçimlere gitmektir. Gerçi bu senaryo pek muhtemel gözükmüyor, zira bir yandan siyonistler için ağır bedeli olacağı ve öbür yandan da bu toplumda büyük hüsrana yol açacağı ifade ediliyor.

parstoday

Yorumlar