ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Harvard Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada korsan İsrail rejimi ile ilgili önemli ifşaatta bulunarak, işgal rejimi Başbakanı'nın kendi hedefleri için ABD'yi kandırmaya çalışmakla suçladı.

Tillerson burada yaptığı konuşmada, İsrail'in ABD ile yakın ilişkilerine dikkat çekerek, ancak Netanyahu ve onunla ilgili konularla karşılaşınca her daim temkinli davranmak gerektiğini,  çünkü İsrail'ın gerek gördüünde ABD'yi bir şey yaptırmaya kandırmak için "yanlış bilgiler" verdiğini kaydetti.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Tillerson'un bu ifşaatı üzerine twitter hesabından yaptığı açıklamada, B-Takımı'nın ABD Başkanı Trump'ı kolay hedef sayıp, yalan söyleyerek, onu savaşa sürüklemeye çalıştığını kaydetti.
Bakan Zarif, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un son sıradaki konuşmasını paylaşarak, B-Takımı'nın üyelerinden birinin ihracına rağmen takımın bazı üyelerinin hala aynı yöntemi takip ettiklerini söyledi.
Bilindiği üzere ABD Başkanı Donald Trump, iktidara geldikten sonra Siyonist rejimi kayıtsız şartsız şekilde destekleme politikasını takip etmiştir. Nükleer anlaşmadan çekilmesi, Yüzyılın Anlaşması'nı gündeme getirmesi, Kudüs'ü Siyonist rejimin başkenti olarak ilan etmesi ve başka ülkelerinin büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma çabaları, Trump'ın Siyonist rejimin isteği üzerine yaptığı eylemlerden bazılarıdır.
Nükleer anlaşma konusunda, Trump her daim Siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun görüşlerini paylaşarak, nükleer anlaşmayı en kötü anlaşma nitelemenin ardından sonunda yine de işgal rejiminin çağrısı ve isteği üzerine mayıs 2018'te bu anlaşmadan çekilerek İran aleyhinde kendince en ağır yaptırımları uygulamaya başladı.
Yüzyılın Anlaşması konusunda da Netanyahu dahil Siyonist yetkililer her daim önceki başkanların atmadığı adımlar konusunda Trump'ı  özendirmiştir. Trump, Yüzyılın Anlaşması'nı İsrail'in lehine ve Filistinlilerin zararına hayata geçirmek için yoğun şekilde çaba göstermiş olsa da, bu proje açık şekilde başarısız kalmıştır.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da bu bağlamda şöyle diyor: Filistin-İsrail münakaşasının düğümünü açabileceğimizi garantileyen hiçbir şey yok. Bu proje, neredeyse hayata geçirilemez, denilebilir."
Trump ayrıca aralık 2017'de Kudüs'ü işgal rejiminin yeni başkenti olarak ilan etti. Bu karar mayıs 2018’de Washington tarafından uygulansa da, dünyanın diğer ülkeleri bunu sıcak karşılamadıkları gibi, konuya sert tepki gösterdiler.
Trump yönetiminin Siyonist rejimi her konuda tam teşekkülü desteklemesine rağmen işgal rejimi hatta kendi müttefiğine karşı hileci ve kandırmaca yaklaşımına sarılmıştır.
Bu bağlamda Politico dergisi, Netanyahu'nun talimatı üzerine Siyonist rejimin Beyaz Saray yetkilileri ve Trump'ın yakınlarını dinleyerek, casusluk yaptığını bildirdi.
Politico dergisinin 12 eylül sayısında yayınlanan yazıda, 3 eski Amerikalı yetkiliden naklen, İsrail'in Trump'ı ve ABD'nin diğer üst düzey yetkililerini dinlemek için Washington'un kritik noktalarına dinleme cihazları yerleştirdiğini, bu mekanlardan birinin de Beyaz Saray'a yakın bir nokta olduğunu duyurdu.
İsrail rejimi, Politico'nun bu haberini tekzip etse de, İsrail'in ABD gibi en yakın müttefikleri aleyhinde casusluk faaliyeti yapması uzun geçmişi olan bir konudur.
Genel olarak, Siyonist rejim her daim ABD'nin müttefiği gibi davransa da, aslında her zaman kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor, hatta bu bağlamda Trump ve yakınlarını dinlemeyi bile göze alıyor.

parstoday