TERÖRİST ABD'NİN KASIM SÜLEYMANİ'Yİ ŞEHİT ETMESİ DİYARBAKIR'DA PROTESTO EDİLDİ [FOTO]

 

Görüntülenme: 2216 Tarih: 11 Ocak 2020 14:13
TERÖRİST ABD'NİN KASIM SÜLEYMANİ'Yİ ŞEHİT ETMESİ  DİYARBAKIR'DA PROTESTO EDİLDİ [FOTO]

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de Kasım Süleymanî ve Mehdi el-Mühendis'i anmak için anma törenleri ve basın açıklamaları yapılmaya devam ediyor.

 

Bugün de (11.01.2020) Diyarbakır'da Emperyalizm ve Siyonizmle Mücadele Cephesi İnisiyatifi tarafından tertiplenen anma ve protesto gösterisinde gündem analizi niteliğinde bir basın açıklaması yapıldı:

 

Basın açıklamasının tam metni aşağıdaki gibidir:

 

 

Bismillahirrahmanirrahim

 

Değerli basın mensupları, kadim bir tarihe sahip Diyarbakır’ımızın, zulme boyun eğmeyi zillet bilen dirayetli halkı ve bizi yalnız bırakmama adına çevre illerden iştirak eden Ümmetin onurlu ve hür vicdanlı bireyleri;

 

Sizleri selâmların en güzeli olan Allah'ın selamıyla selamlar bu haklı duruş, kavga ve sevdanızın önünde saygıyla eğiliyor hepinize hoş geldiniz diyoruz.
 

Bizi burada yani Diyarbakır ili Ulu Camii önünde bir araya getiren davanın, kavganın, sevdanın nedeni hepinizin bildiği üzere, varlık sebebi kan emici, emperyal, hırsız, sömürgeci, zalim aynı zamanda Siyonist işgalci rejimi koruma ve kollama görevi olan büyük Şeytan Amerika’nın 03 Ocak'ta kahpe bir yol ve yöntemle, 40 yıldır şehadet aşkıyla yanıp tutuşan, BOP projesini sekteye uğratan, Amerika ve İsrail'in burnunu birçok kez yere sürten, istikbarın plânlarını sahada ayakları altına alan, bir BOSNA'ya, bir FİLİSTİN’e, bir IRAK'a, bir LÜBNAN'a, bir SURIYE’ye koşan, ümmetin coğrafyasında Amerika ve İsrail'in zulmüne uğramış mazlumların feryadına yetişmiş, Muhammedî İslam’ın kılıcı, mazlum ve mahrum halkların umudu, Emperyalist ve Siyonistlerin korkulu rüyası, direnişin keskin sillesi, Müslüman, Muvahhit, Mümin, Muttaki ve Gölge Komutan yani Kudüs Ordusu Komutanı General Kasım Süleymanî'yi şehid etmeleri dolayısıyladır.


Böyle bir vasfa sahip komutanın şehadeti başta yeryüzündeki mazlum mustazaf ve Müslüman halkları hüzne, Emperyalist ve Siyonistleri de sevince boğmuştur.

 

Mazlumların zalimlere, garibanın ensesi kalınlara, ötekilerin iktidar sahiplerine, Muhammedî İslam’ın Beyaz Saray soytarılarına, ilkelerin arzulara, adaletin maslahatlara kurban edilmeyeceği şuuruyla şuurlanan ve o yolda hayatını feda eden Şehid Kasım Süleymanî ve kendisiyle beraber şehit olanları anmak ve anlamak üzere burada toplanmış bulunmaktayız.
 

Müslüman halklara Amerika tarafından şehit edilen bu mübarek şehidin, sadece bir Şii veya Süleymanî'den ibaret olmadığını, vurulanın Ümmet, izzet, onur, haysiyet ve gayretimiz olduğunu; vuranın ise Şeytan’ın varisi Emperyalist ve Siyonistlerin olduğunu haykırmak için buradayız.

Değerli Kardeşler!

 

Ümmetin içinde ümmeti parçalama girişimlerinde bulunanlara başarılı olamayacaklarını, Amerika ve İsrail'in Türkiye’deki kalem sahibi ve sözcülerinin algı operasyonlarıyla, Amerika’nın tüm bölgeden defolup gitmesini Siyonist işgalci rejimin haritadan silineceği gerçeğini durduramayacaklarını haykırıyoruz.


Şehit Süleymanî ve arkadaşlarına katil ve ehl-i bidat diyerek saldırma girişiminde bulunan soysuzlara, İsrail'in Lübnan işgalini, IŞID'ın Irak'ta ki ilerleyişini, Amerika ve İsrail'in Suriye'yi işgalini onaylamaya çalışan içimizdeki Amerika ve İsrail'in taşeronları olduğunu söylemek zorunda olduğumuzu ve zerre şüphemizin olmadığını vurgulamak zorundayız.


Kalpleri Amerika ve İsrail'in zihniyetiyle, cümleleri Trump ve Netenyahu'nun diliyle, gözleri Emperyalist ve Siyonistlerin gözlükleriyle odaklanmışların, Ebuzer’i sürgüne gönderenlerden, Ali’ye kılıç çekenlerden, Ammar'ı şehid edenlerden, Hasan’ı zehirleyenlerden, Kerbela'da Hüseyni şehid ve Zeyneb’i esir edenlerden farklı olamayacaklarını söylemek, hatırlatmak zorundayız.

Amerika ve İsrail'i sevindirmenin Allah'ı öfkelendirmek olduğuna inanan bizler, Allah'ı öfkelendirmekle halkın rızasını kazanmak isteyen bir kavmin bir devletin, bir topluluğun, bir cemaat ve liderinin, dernek vakıf ve bir partinin kurtuluşa eremeyeceklerini hatırlatmak istiyoruz.


Ülkemizde Ehl-i Sünnet savunuculuğuna soyunmuş, Ehl-i Trump ve Ehl-i Netenyahu'nun savunucuları, Büyük Şeytan Amerika'nın hava saldırısı sonucu şehit edilen kahraman ve efsanevî gölge komutana Suriye'de Ehl-i Sünnet Müslümanlarını öldüren biri şehit olamaz diyorlar.


Biz onlara diyoruz ki; Siz kimin Müslüman olduğunu anlayacak ve kavrayacak bir bilinç ve şuura sahip olmuş olsaydınız, 60 yıl önce 6 filoya nöbet tutar, Amerika’ya ehl-i kitap, DAEŞ’e Ehl-i Sünnet’in lokomotifi, FETÖ’ye Kainat İmamı ve Hoca Efendi dermiydiniz!?


Müslümanı tanıyamayan bir grubun şehit ve şehadeti kavramış olmalarını beklemiyoruz zaten.

 

Şehit Süleymanî'ye Halep Katili diyen iftiracılara, Halep adına konuşmaya haklarının olamayacağını, Şehid'in şehadetinden hemen sonra sokak ve caddeleri tıka basa dolduran gerçek Haleplilerin medyaya düşmüş destek görüntülerine bakmalarını istiyoruz.


Sünni düşmanı imiş iftiralarına da direnişin kalesi sayılan Filistin'de İslâmî Cihad ve Hamas yetkililerine müracaat etmelerini, Bosna'lı gazilere ve Bosna savaşından kalma video görüntülerine göz atmalarını öneriyoruz.


Kürt katilidir diyenlere de Mam Celal'in partisine ve Kürdistan Başkanı Barzani'nin röportajını okumalarını istiyoruz.

 

İlâhı Amerika ve İsrail olanlara da Amerika ve İsrail'den sorun demiyoruz çünkü Amerikan ve İsrailli yetkililer 40 yıldır Şehid Süleymani'nin onlara yaşattığı ıstırabı her gün dile getirmekteler.


Bir sözümüz de, Ümmetin bir ferdi kisvesine bürünmüş TV ve Sosyal Medya yoluyla,
Bizim için İran ne ise Amerika da odur yalanıyla ortaya çıkan şarlatan Amerikancı din tüccarlarınadır.

 

Madem İran ve Amerika sizin için aynı ise, Amerika İran veya İran destekli mümin ve komutanları şehid ederken sevinmenize ve sevinç çığlıklarını atmanıza şahit olan bizler neden İran Amerikalı asker ve üslerine füze yağdırırken sevinç çığlıklarının yerine hüznünüz ve yasınıza şahit oluyoruz, hatta Amerika’nın kayıplarını Trump’tan ve Netenyahu'dan daha fazla örtmeye çalışmanıza da.


Sizin için İran ne ise Amerika o olmuş olsaydı; ikisine de aynı şekilde davranmanız gerekmez miydi!?

 

Neden Amerika'nın sevindiğine seviniyor üzüldüğüne üzülüyorsunuz öyleyse.

 

Bu da sizin fasık, münafık ve Amerika'nın içimize yerleştirdiği birer haysiyet yoksunu yaşayan topluluk olduğunuzun delilidir.

 

Ey o tarihte Kerbela vakasında yaşamış olsaydım İmam Hüseyin'le beraber olurdum diyen vicdan ehli kardeşler!

 

Nijerya’da Şeyh Zakzakî, Yemen'de el-Husi, Bahreyn'de İsa Kasım, Suud'da Şeyh Nemr, Lubnan'da Nasrallah, Suriye'de direniş, Irak'ta el-Mühendis, Filistin'de İslamı Cihad ve Hamas, İran'da Süleymanî ile beraber olunmadan, onlarla hareket etmeden, onların sevinç ve hüzünlerine ortak olmadan tarihteki Kerbela vakasında İmam Hüseyin’le nasıl beraber olunabilir?


Biz Diyarbakır’da Şiisi Sünnisiyle kavgamız ve sevdamızın bir olduğunu, aynı Ümmetin birer ferdi olduğumuzu yüksek bir sesle haykırarak Emperyalizm ve Siyonizm’e geçit vermeyeceğimizi onlara asla muhabbet duymayacağımızı ilân ediyoruz.

 

Yeryüzünde şehadetin Amerika ve Israil'den daha büyük bir silah ve güç olduğuna inanıyor ve dünyanın buna şahitlik edeceğine inanıyoruz.

 

Emperyalist ve Siyonistlerin bu saatten sonra Batı Asya’ya tavşan hızıyla gelip kaplumbağa hızıyla değil, burada olanların tavşan hızıyla kaçmak zorunda kaçacaklarını ilân ediyoruz.

 

Direnişin topraklarında akıtılan bu pak ve mübarek kanın, yeryüzü mazlumlarının gözyaşları ile yeşerecek bir tohum olduğuna, Amerika’nın bunu engelleyecek kudret ve güce sahip olamayacağı inancını taşıyor ve iman ediyoruz.


Seyyidimizin buyurduğu gibi dikey gelip, yatay gidecekleri döneme girdiğimize tüm kalbimizle inanıyoruz.


Muhammedî İslam’ın bayrağını taşıyanların sözlerine ve verdikleri müjdelere inanmayanların, Şeytan zulüm ve istikbarın bayrağını taşıyanların sözlerine kanmaları kaçınılmaz bir sondur.


Şeytan’ın vesvese ve vaadine inanacaklara sadece üzülüyoruz.

 

Buradan Amerika ve İsrail'e diyoruz ki;

 

Muhammed Mustafa’yı (saa) yâr bilip Ebu Cehillere, Musa’yı yar bilip Firavunlara, İbrahim’i yar bilip Nemrutlara, Huseyn’i yar bilip Yezid’e umut bağlayanlardan olmadığımız gibi, Muhammed Mustafa’nın yanında yer almakla Ebu Cehillerle, Musa’nın yanında yer almakla Firavunlarla İbrahim’in yanında yer almakla Nemrutlarla, Hüseyn’in yanında yer almakla Yezidlerle; yani günümüz şartları deyimiyle, Direnişin yanında yer almakla İstikbar ve küfürle kanımızın son damlasına kadar savaşacağımıza, Şehidimiz Süleymanî'nin dökülen o pak kanı, evrensel mücadelesi ve minareye çekilmiş kırmızı sancağa and olsun ki;

 

Ya Rab şahit ol! Ya Rab şahit ol! Ya Rab şahit ol! Biz Amerika ve İsrail'e karşı Senin pak dinini dert edinen İmam'ın yanında ve yolunda olacağız.

 

Direnişin şehitleri Ümmetin ve insanlığın şehididirler.


Şehit Süleymanî ve dostlarını onur izzet yol ve pusula olarak gören biz Şii ve Sünni Müslümanlar Emperyalist ve Siyonistleri düşman görmeye devam edeceğiz.


DİYARBAKIR’dan son sözümüz Şii’siyle Sünni’siyle bir olan, Anti-Siyonist, Anti-Emperyalist bir düşünceye sahip olan bizler, Amerikancı zihniyete sahip Cüppeli cüppesiz, sakallı sakalsız, fesli fessiz, kravatlı kravatsız tüm Amerikancı, İsrailci, sioemperyallere;

 

Taptığınız İlah Amerika ve İsrail nakavt olmuştur.

Leşleri ayaklarımızın altındadır bilesiniz.

Biriz beraberiz kardeşiz ÜMMET'iz!

Kazanan insanlık ve ÜMMET, kaybeden EMPERYALİZM SİYONİZM ve işbirlikçileri olacaktır.


Diyarbakır’dan Ümmetin birer bileşeni ve üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu beyan eder; şehitlerimizi ve davalarını selamlayarak Allah'a emanet olun diyoruz.



Emperyalizm ve Siyonizmle Mücadele Cephesi İnisiyatifi

11.01.2020

Diyarbakır

 

 

Ehlader HABER

 

 

 

 

 

EHLİBEYTALİMLERİ.COM

Yorumlar