Bazı batılı yetkililerin İslam inkılabı Kudüs gücü eski komutanı korgeneral Kasım Süleymani’ye yönelik terör saldırı ve şahadetine tepkileri, bir kez daha batının terörizm ile mücadelede çifte standart tutumu çalışma programlarına aldıklarını ve kendi çıkarları penceresinden terörizme baktıklarını gözler önüne serdi. Şehit Kasım Süleymani, çeşitli terör örgütleri ve özellikle, Avrupa’nın çeşitli kentlerinden batı Asya’ya gelerek Irak ve Suriye’de vekalet savaşı yapan IŞİD teröristleri ile gerçek anlamda mücadele uzmanıydı. Fakat Batı Asya bölgesinde terörizmin çeşitli şekillerinin yenilgiye uğraması, terörizm ve güvensizliğin Avrupa’nın göbeğine kadar yayılmasına engel olurken üstelik faaliyet alanının git gide daha da daralmasına sebep oldu. Günümüz Avrupa, başkentlerinde yaşadığı istikrar ve güvenliği, gerçek mücadele ile IŞİD terörizmin Irak ve Suriye’deki coğrafyasını daraltan direniş ekseni güçlerinin komutanı şehit Süleymani’den başkasına borçlu değil. Çeşitli terör grupları, batının ve bu cümleden NATO üyelerinin çelişkili standartları ve terörizmi bir araç olarak kullananların sayesinde batı Asya’da vekalet savaşı başlattılar ve söz konusu ülkeler ve başlarında Amerika’nın siyasetleri çerçevesinde faaliyet yürüttüler. Bir zamanlar özellikle 80 Avrupa ülkesinden sınırları kolaylıkla aşarak kendilerini Suriye topraklarına ulaştıran Nusra Cephesi ve IŞİD teröristlerinin şerri, şehit Kasım Süleymani sayesinde yok oldu ve böylece Avrupa başkentlerinin güvenliği garantilendi zira IŞİD bu güvensizliği Avrupa kentlerine kadar yaymaya çalıştı. Günümüzde bile Avrupa ülkeleri IŞİD üyesi kendi vatandaşlarını bile kabul etmezken, komutan Süleymani Irak ve Suriye’de onlara karşı amansız mücadele verdi. Bu şartlarda, terörizmin çeşitli şekilleri ile mücadele eden şehit Komutan Süleymani’ye yapılan terör saldırısının NATO genel sekreteri tarafından haklı çıkarılmasına çalışılması ise uluslararası kurallar ve hukuka hiçbir değer vermeyen Amerika yönetiminin terörist eylemini onaylamaktır. Halbuki Amerika ve NATO’nun son yıllarda özellikle de Afganistan için yıkım, güvensizlik ve terörizmin yayılmasından başka getirisi olmamıştır. Bu bağlamda İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Seyyid Abbas Musevi, general Süleymani'nin ABD tarafından şehit edildiği saldırıyı tevil etmeye çalışan NATO genel sekreterinin açıklamalarını kınayarak; 'NATO'nun son yıllarda bölge ve dünya halkına yıkım, savaş ve güvensizlikten başka bir getirisi olmadı' dedi. Aslında Amerika başkanı Donald Trump ile eşgüdümlü olarak korgeneral Kasım Süleymani’ye yönelik kalleş terör saldırısını haklı çıkartmaya çalışan Avrupa ülkeleri yetkilileri de terörizm ile mücadelede parlak bir karneye sahip değiller ve onlar da uluslararası kurallar ve insan haklarını kendi menfaatleri için bir araç olarak suiistimal ediyorlar. batının bu siyaseti son 20 yılda Afganistan’da savaş, yıkım, güvensizlik ve istikrarsızlıktan başka bir getirisi olmamıştır. Batının ve özellikle Amerika’nın çıkarcı siyasetleri, dünyanın çeşitli bölgelerinde terörizmin yayılması ve güvensizlik köklerinin yayılmasına sebep olmuştur, fakat dünya kamuoyu ise bu konunun çok iyi farkında ve Amerika ile batılı müttefiklerinin araçsal siyasetlerinin tüm dünyada güvensizlik ve istikrarsızlığın başlıca nedeni olduğunu kavramıştır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde, terörizm ile mücadelenin gerçek komutanı olarak korgeneral Kasım Süleymani’ye yönelik terör saldırısının kınanması, Amerika ve müttefiklerinin kendi illegal ve insanlık dışı saldırısını örtbas edemeyeceğini açıkça gözler önüne seriyor. Parstoday