Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan Türkiye'deki ABD ve NATO üslerinin kapatılmasını istedi. Erbakan sosyal medya hesabı üzerinden şu açıklamayı yaptı:

'Es selamun aleykum. Aziz milletimizi hürmetle selamlıyorum. 1949 yılında Amerika'nın başını çektiği 12 üye tarafından kurulan NATO'ya Türkiye 1952 yılında katıldı. Türkiye NATO'daki 67 yılı aşan üyeliği boyunca örgüte en fazla katkı yapan müttefikler arasında yer aldı. NATO tarafından yürütülen bir çok misyonda ve faaliyette yer alan Türkiye, NATO'nun tüm operasyonlarına destek verdi. İslam dünyasındaki tüm emperyalist işgallerde çok önemli rol oynayan NATO, 67 yıldan beri Türkiye'nin sırtında vebal ayağında pranga olarak durmaktadır. Türkiye'nin 1952'den bu yana NATO'da beraber görev yaptığı Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri tarafından her fırsatta arkadan hançerlenmesi NATO'yu yeniden tartışmaya açmıştır. En önemli üsleri topraklarımızda bulunan NATO, Türkiye'nin 67 yıllık koşulsuz desteğine karşılık Türkiye'ye her konuda koşulsuz köstek olmaya daha ne kadar devam edecektir? Türkiye NATO'nun harekatlarına en kapsamlı desteği sağlayan ilk 5 ülke arasındadır. NATO'nun 2011 yılındaki Libya operasyonu bunlardan sadece bir tanesidir. Türkiye 90 milyon euro ile NATO bütçelerine en fazla katkı sağlayan 8. ülkedir. NATO'nun Kara Komutanlığı karargahı İzmir'dedir. NATO'nun Balistik Füze savunma sistemi kapsamındaki radar üssü de Malatya Kürecik'te konuşludur. NATO'ya bağlı AWACS uçakları Konya hava üssünü kullanmaktadır. Türkiye bu uçaklara havada yakıt ikmali desteği vermektedir. Varşova paktına karşı kurulan NATO, uzun süre Türkiye'yi Sovyet tehtidine karşı ileri karakol olarak kullandı. Soğuk savaş dönemi sonrasında ise İslam dünyasına karşı da Türkiye'den aynı görevleri bekledi. Türkiye'nin tam 67 yıldır koşulsuz askeri, maddi ve stratejik desteğine rağmen NATO'nun kuruluşundan bu yana Türkiye'ye hiçbir desteği ve faydası bulunmamaktadır. NATO ne PKK ne de PYD ile mücadelemizde ne sınırımızdaki tehditleri başımızdan savmada yanımızda olmadı. NATO 1974 Kıbrıs Barış Harekatında açık şekilde Türkiye'nin karşısında yer aldı. NATO Türkiye'deki askeri darbelerde her zaman için başrolü oynadı. En son 15 Temmuz darbe girişimine NATO'nun desteği konusunda çok ciddi iddialar ortaya konuldu. NATO S-400 füzelerinin alımında da Türkiye'nin karşısında durarak endişelerini dile getiren açıklamalar yaptı. Yine aynı NATO Türkiye'nin parasını verip ortak olduğu F 35 savaş uçağı projesinde Amerika tarafından devre dışı bırakılması karşısında da sessiz kaldı. Özet olarak Türkiye, 67 yıldan beri üyesi olduğu NATO'ya bugüne kadar en çok katkı sunan ülkedir. Ancak NATO şimdiye kadar Türkiye'nin hiçbir derdine derman olmamıştır. Milli Görüş olarak yıllardan beri ifade ettiğimiz gibi, NATO demek Amerika demektir. Asli görevi Amerika'nın menfaatlerine, İsrail'in menfaatlerine ve büyük İsrail'in kurulmasına hizmet etmektir. NATO Siyonist İsrail'in arka planındaki en büyük moral ve destek gücüdür. İşte birkaç gün önce NATO genel sekreteri, Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu ile yaptığı basın toplantısında ilk kez İstemeyerek de olsa doğruyu konuştu ve bizim yıllardan beri söylediklerimizi doğrulamış oldu. 'NATO Amerika'nın menfaatleri aleyhine olabilecek hiçbir angajmanda yer almadı ve almayacak' dedi. Dolayısıyla NATO'nun bizim doğrularımıza göre değil Amerika'nın hedefleri ve çıkarları doğrultusunda devreye giren bir örgüt olduğunu bizzat NATO genel sekreteri ifade etti. Genel sekreter böylece NATO'nun Hakkı değil kuvveti üstün tutan bir yapı olduğunu birinci ağızdan itiraf etmiş oldu. 'PYD/PKK sizin için terör örgütü olabilir, ülkenizi tehdit ediyor olabilir ancak bu örgütler Amerika ve müttefiklerinin gizli emellerine hizmet ediyorsa NATO bunlarla mücadelenizde sizinle olmaz'. Mesele bu kadar basittir. Bunların bu kadar rahat olmalarının sebebi, mutlak güç ve kudret sahibinin Amerika değil Allah olduğunun bilincinde olarak hareket edilmemesidir. Bizler Türkiye olarak D-8'i gerektiği gibi çalıştıralım ekonomimizi güçlendirelim üretim ve eğitim seferberliğini başlatalım borç ve faiz ekonomisinden üretim istihdam ve ihracat ekonomisine geçelim. Bizim haklı davalarımızda yanımızda olmayan hatta düşmanlarımızın yanında yer alan Amerika'nın NATO'nun topraklarımızdaki üslerini kapatalım Afganistan'da Türk bayraklı jiplerden Amerikan conilerini indirelim. Tüm NATO operasyonlarında yer alan askerlerlerimizi geri çekelim ve bakalım o zaman ne hale düşecekler. Milli duruş sergilemeden, bu gerekli fiili adımları atmadan sadece Milli dil kullanmamız yeterli olmuyor olmayacak ve bu durum onları daha da fazla cesaretlendiriyor. Sadece bir dönem Sadece 5 yıl milli görüş iktidara gelsin milli projelerini uygulasın milli duruşunu sergilesin işte o zaman tüm bu Türkiye aleyhtarı aktörler Türkiye'nin önünde Selam durmak zorunda kalacaklar Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.'