11 Ağustos Pazartesi günü, Gazze kentindeki Şifa Hastanesi yakınında basın mensuplarının kaldığı çadır, İsrail’in düzenlediği saldırının hedefi oldu.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, El Cezire muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka, onlara eşlik eden foto muhabirleri İbrahim Zahir ve Muhammed Nevfel ile gazeteciler Muhammed el-Halidi ve Mü’min Aliyye bu saldırıda hayatını kaybetti. Olay, gazetecilerin haklarını savunan çeşitli kurumlar tarafından sert bir şekilde kınandı.
“Sınır Tanımayan Gazeteciler” (RSF), saldırının kasıtlı olduğunu ve özellikle El Cezire çalışanlarının daha önce de defalarca hedef alındığını belirterek bunun belgelenmiş bir uygulama olduğunu vurguladı. RSF, Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere uluslararası toplumun önceden yapılan uyarıları dikkate almadığını ve sessiz kaldığını söyledi. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne acil toplantı çağrısında bulunarak, çatışma bölgelerinde gazetecilerin korunması için somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü ve 22 aydan uzun süredir devam eden “bilgi karartma stratejisi” de kınandı.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), El Cezire ekibinden beş kişinin ölümünü “kasıtlı bir saldırı” olarak nitelendirdi ve bunun açıkça bir savaş suçu olduğunu belirtti. IFJ, saldırıdan önce gazetecilerin itibarını zedelemeye yönelik sistematik bir kampanya yürütüldüğünü, sorumluların uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini söyledi.
ABD Ulusal Basın Kulübü ise Enes eş-Şerif’in ölümünden derin üzüntü duyduklarını bildirdi. Kulüp başkanı, bu olayın savaşın başından beri öldürülen 200’den fazla gazeteciden biri olduğunu hatırlatarak, suikastın tüm yönleriyle şeffaf bir şekilde soruşturulması çağrısında bulundu. Şerif’in “seçkin bir gazeteci” olduğu vurgulandı.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de saldırıyı kınayarak, basın çadırının doğrudan hedef alındığını aktardı. CPJ, İsrail’in gazetecileri delil olmadan “terörist” olarak etiketleme alışkanlığının niyet konusunda ciddi şüpheler doğurduğunu belirtti. Bölge Direktörü Sare el-Kudat, gazetecilerin sivil olduğunu ve asla hedef alınmaması gerektiğini, sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Filistin Gazeteciler Sendikası da Han Yunus’taki Nasır Tıp Merkezi’nde bir dayanışma eylemi düzenleyerek, saldırının gerçeği susturma ve dünyadan gizleme amacı taşıyan kasıtlı bir savaş suçu olduğunu dile getirdi. Katılımcılar, şehit gazetecilerin fotoğraflarını taşıdı ve uluslararası topluma İsrail’i derhal yargılama çağrısında bulundu.
İsrail ordusu, Enes eş-Şerif’i Hamas üyesi olduğu iddiasıyla öldürdüğünü açıkladı. Ancak birkaç hafta önce Şerif, kendisine yönelik İsrail kaynaklı kışkırtmalara karşı basın özgürlüğü ve insan hakları kuruluşlarına çağrı yaparak, hiçbir siyasi aidiyeti olmadığını ve tek amacının sahadaki gerçeği tarafsız biçimde aktarmak olduğunu söylemişti.
Bu saldırıyla birlikte, Gazze Hükümet Basın Ofisi’nin verilerine göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de şehit edilen gazeteci sayısı 237’ye yükseldi.
