Bismillah.

Bendeniz bu konuları yazmaktan artık yoruldum. Öyle tahmin ediyorum ki siz de okumaktan yorulmuşsunuzdur. Gazze’nin ve o izzet yurdunun şehitlerinin hatırına bir kez daha bu konuyu yazmak zorundayım, affınıza sığınarak.

Biz yorulsak da; siyonist düşman ve onların İslam ülkelerinde bilerek veya bilmeyerek borazanlığını yapan bazı medya organları, İran ve Hizbullah hakkında önlerine konan her haberi servis etmekten, yani Direniş Cephesi’ne yönelik dezenformatik ve manipülatif bombardımandan vazgeçmiyorlar.  

İsimlerini zikretmek istemediğim bu medya organlarının yöneticilerine sormak istiyorum: Acaba siyonist rejim tarafından Gazze’nin vahşice bombalandığı ve direnişin siyonistlerle amansız bir mücadeleye girdiği bu kritik günlerde, HAMAS başta olmak üzere Filistin’deki tüm direniş gruplarına askeri, siyasi, maddi vb. destekler sunan İran ve Hizbullah hakkında menfi haberler yapmanın Gazze’ye ne faydası vardır?

İnsafınız ve vicdanınız bu kadar mı köreldi?!

Siyonist İsrail Gazze’yi bombalıyor. Siz de İran ve Hizbullah’ı bombalıyorsunuz.

Başta Türkiye hükümeti olmak üzere hemen hemen tüm İslam ülkelerinin Gazze konusundaki ihanet ve acziyetlerini örtmek için İran ve Hizbullah’ı dezenformatik bombardımana tutmak insafsızlık ve vicdansızlık değil midir?

Bakü-Ceyhan ve Kerkük-Yumurtalık petrol boru hatlarından on yıllardır ırkçı İsrail’e petrol akarken, İskenderun ve Mersin başta olmak üzere ülkemizin birçok liman şehrinden başta gıda olmak üzere çeşitli ham madde taşıyan gemiler gasıp İsrail’in limanlarına yüklerini boşaltırken, İncirlik ve Kürecik gibi NATO üsleri korsan İsrail’e çalışırken, siz hangi yüzle İran ve Hizbullah aleyhinde yalan yanlış haberler yapabiliyorsunuz?

Gelin! Eğer gerçekten Gazze’ye yüreğiniz yanıyorsa bu zulüm durana kadar gazetelerinizin ve internet sitelerinizin manşetlerinde her gün AK Parti hükümetini gasıp İsrail’e akan petrolü kesmeye, bu terör şebekesiyle ithalat ve ihracatı durdurmaya ve Kürecik-İncirlik’i kapatmaya davet edin.

Bu vesileyle Filistin konusunda samimi gayret içinde olan tüm siyasi partileri ve STK’ları bir kez daha Ceyhan limanında, Mersin ve İskenderun limanlarında, Kürecik’te ve İncirlik’te ve hatta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önünde ses getirecek kalıcı eylemler yapmaya davet ediyorum.

Siyasi partiler ve STK’lar şu anda sadece elini taşın altına koyuyor. Biz onlardan artık tüm gövdelerini taşın altına koymalarını bekliyoruz.

Liman İş sendikasından da, Avrupa ülkelerindeki işçi sendikalarını örnek alarak, üyelerine siyonist İsrail’e giden gemilerin yüklerini yüklememe emri vermesini talep ediyoruz.

Kemal Kemahlı 10 Kasım 2023